Belli başlı perakende et ve et ürünleri satış firmalarının restoran işletmeciliğine soyunmaları yeni bir trend . Sarıtaş'ın kasap Döner'i bunlardan biri .O alışılmış yarım ekmek arası döner + ayran 5 tl büfeleri anlayışına bir alternatif olarak ben şahsen bu tür yenilikleri olumlu karşılıyorum . Kasap Dönerde sadece döner satılıyor . Porsiyon , dürüm , tombik ve baget ekmekle sunulan sade mönüde etin gramajını siz seçiyorsunuz . Fonksiyonel , kolay , çabuk ve en önemlisi temiz dolayısıyla güvenilir duruyor . Aslında düşünücek olursanız kebapçıların ve az önce bahsettiğim büfelerin dışında adam akıllı döner yiyebileceğiniz pek alternatif yoktur ; varsa da çok azdır ve bu da bilindik fastfood markalarının ekmeğine yağ sürer . Sarıtaş bu açığı güzel değerlendirmiş . Her zaman dediğim gibi farklı olan şey bazen en basit olanıdır . Kasap Dönerin şimdilik 12 şubesi var . Ticari olarak iyi hoş ama peki ya lezzet ?..... Dediğim gibi sadece fonksiyonel . Bizim insanımız dönerin yuvarlağını gördümü hemen acıkır , hiç sorgulamaz acaba ne etidir , kıyma mıdır , bonfile midir ? ne ateşinde pişmiştir vs ? Böylesine seçici olmayan bir gırtlak düşkünü nüfus sayesinde aslında ortalık fırsatlar diyarıdır . Gazla pişirilen dönerin , odun ateşinde pişirilen dönerin yanında hiç şansı yoktur malesef . Ayrıca her etten de lezzetli döner yapılamayacağı gayet iyi bilinir . Bu konuda ilerde hiç bilinmeyen en lezzetli dönercileri paylaşacağım. Döner düşkünleri biraz beklesin .
Ama günün birinde karnınız açsa ve pek vaktiniz yoksa , döner seviyorsanız ve de şayet bir Kasap Döner şubesine rastlarsanız hiç çekinmeyin , pişman olmazsınız . Dönerin yanında pek sevdiğim ama hiçbir dönercide bulamadığım tatlı biber turşusundan burada bolca var . Ev tipi patates kızartması da epey başarılı . Afiyet olsun !
30 Eylül 2013 Pazartesi
8 Eylül 2013 Pazar
UNTER
UNTER ... Karaköy'de alternatif kahvaltı mekanları arayanların ilgisini çekebilecek henüz pek keşfedilmemiş bir mekan ....
Anlaşılan o ki Cihangir , Tünel , Şişhane , Kuledibi her ne kadar cazibesinden bir şey kaybetmese de insanların faklı ve daha sakin köşeleri tercih etme yönünde oluşturdukları talep girişimcilerin dikkatinden kaçmıyor . Karaköy'de 1 dilim peynirin nerdeyse 10 TL ye verildiği o bilindik bir iki meşhur kahvaltı mekanlarının dışında pek bir alternatif yokmuş gibi görünse de , rıhtımın arka paralelinde katlı otopark ve Tophane arasında bir çok kaliteli saklı mekan bulmak mümkün . İlk duyuşta haklı sebeplerden dolayı o bölgelerde dolaşmanın pek tekin olmadığını düşünebilirsiniz ancak korkmayın ! Kaybolsanız bile karşılaşabileceğiniz en tuhaf durum vitrinin arkasından size bakan gecelikli bayanlarla göz göze gelmek olur ; bakmadan geçersiniz , ya da bakmaya devam edersiniz .Neyse ki Unter fazla aralarda değil , ana caddeye yakın , Meryem ana kilisesinin köşesinde .
Unter gerek farklı sunumu gerek farklı menüsü ile tarzı olan , samimi ve düzgün bir cafe-bar . Güzel bir Pazar sabahı illa deniz kıyısı olsun gibi bir takıntınız yoksa sakin ve farklı bir konsept arayanların beklentilerini karşılayacak nitelikte . Mekan hafta içi gece 12:00 hafta sonu müşteri durumuna göre gece yarısının ilerleyen saatlerine kadar hizmet veriyor .
Yemeklerini tatma fırsatımız olmadı ancak kahvaltısı gayet başarılıydı . Şöyle ki , alışık olduğumuz temel kahvaltıyı farklı sunum tarzıyla o kadar güzel birleştirmişler ki adeta yeni bir şey tadıyormuş gibi olduk . Ama asıl fark yaratan en önemli özellik yediğiniz herşeyin organik olması . Bunu yediğiniz ekmek de dahil . Çeşit çeşit peynirler , organik zeytinler , muhteşem bir sebze tabağı , farklı reçel çeşitleriyle dolan masanın görüntüsü o ana kadar içinizi kemiren "ne işimiz var burda , acaba hata mı ettik , boğaza mı gitseydik 4 saatte , hiç olmazsa deniz havası alırdık , 4 saatte de eve dönerdik dur kalk dur kalk " şeklindeki git gellerinizi unuturuyor . Tam tadı damağımızda kalıcak şekilde bir kahvaltı yaptık desek yeridir . Ancak herşeyin bir bedeli var . Organik kahvaltının faturası da organik oldu . Yediğimiz şey en nihayetinde peynir zeytin . Farklı bir ortam veya farklı bir sunum tecrübe etmiş olmak için değer mi ... bu bir tercih tabi ki . Sonuç olarak hep benzer mekanlarda o artık bıktığımız serpme kahvaltı , köy kahvaltısı ,van kahvaltısı , tezekli yumurta zırvalıklarındansa bu tür mekanları da tecrübe etmek heyecan verici . Unter gayet başarılı .
Anlaşılan o ki Cihangir , Tünel , Şişhane , Kuledibi her ne kadar cazibesinden bir şey kaybetmese de insanların faklı ve daha sakin köşeleri tercih etme yönünde oluşturdukları talep girişimcilerin dikkatinden kaçmıyor . Karaköy'de 1 dilim peynirin nerdeyse 10 TL ye verildiği o bilindik bir iki meşhur kahvaltı mekanlarının dışında pek bir alternatif yokmuş gibi görünse de , rıhtımın arka paralelinde katlı otopark ve Tophane arasında bir çok kaliteli saklı mekan bulmak mümkün . İlk duyuşta haklı sebeplerden dolayı o bölgelerde dolaşmanın pek tekin olmadığını düşünebilirsiniz ancak korkmayın ! Kaybolsanız bile karşılaşabileceğiniz en tuhaf durum vitrinin arkasından size bakan gecelikli bayanlarla göz göze gelmek olur ; bakmadan geçersiniz , ya da bakmaya devam edersiniz .Neyse ki Unter fazla aralarda değil , ana caddeye yakın , Meryem ana kilisesinin köşesinde .
Unter gerek farklı sunumu gerek farklı menüsü ile tarzı olan , samimi ve düzgün bir cafe-bar . Güzel bir Pazar sabahı illa deniz kıyısı olsun gibi bir takıntınız yoksa sakin ve farklı bir konsept arayanların beklentilerini karşılayacak nitelikte . Mekan hafta içi gece 12:00 hafta sonu müşteri durumuna göre gece yarısının ilerleyen saatlerine kadar hizmet veriyor .
Yemeklerini tatma fırsatımız olmadı ancak kahvaltısı gayet başarılıydı . Şöyle ki , alışık olduğumuz temel kahvaltıyı farklı sunum tarzıyla o kadar güzel birleştirmişler ki adeta yeni bir şey tadıyormuş gibi olduk . Ama asıl fark yaratan en önemli özellik yediğiniz herşeyin organik olması . Bunu yediğiniz ekmek de dahil . Çeşit çeşit peynirler , organik zeytinler , muhteşem bir sebze tabağı , farklı reçel çeşitleriyle dolan masanın görüntüsü o ana kadar içinizi kemiren "ne işimiz var burda , acaba hata mı ettik , boğaza mı gitseydik 4 saatte , hiç olmazsa deniz havası alırdık , 4 saatte de eve dönerdik dur kalk dur kalk " şeklindeki git gellerinizi unuturuyor . Tam tadı damağımızda kalıcak şekilde bir kahvaltı yaptık desek yeridir . Ancak herşeyin bir bedeli var . Organik kahvaltının faturası da organik oldu . Yediğimiz şey en nihayetinde peynir zeytin . Farklı bir ortam veya farklı bir sunum tecrübe etmiş olmak için değer mi ... bu bir tercih tabi ki . Sonuç olarak hep benzer mekanlarda o artık bıktığımız serpme kahvaltı , köy kahvaltısı ,van kahvaltısı , tezekli yumurta zırvalıklarındansa bu tür mekanları da tecrübe etmek heyecan verici . Unter gayet başarılı .
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)