Adana'da hiç kebap yeme fırsatım olmadı . Efsane gibi o Adanalı arkadaşların veya bir şekilde yolu Adanaya düşmüş olanlardan , o üç parmak kalınlığında özel şişlerde pişirilen ve yanında sınırsız yeşilliklerin ikram edildiği o muhteşem sofraları Dede Korkut efsanesi gibi dinliyorduk üniversitenin yurdunda gece saatlerinde karnımız zil aldığında ... İşte ta o zamanlardan beri adana kebabı benim içime dert olmuş bir tutkudur . İstanbul'da çok kebapçı gezdim . Amacım sadece karnımı doyurmak değildi ; mükemmeli aramaktı .Nakkaş Kebap son nokta oldu . Herhalde onlar daha iyisini yapana kadar en iyisi o . Nakkaş Kebap'a çok aç gitmenizi tavsiye etmem yoksa ciddi mide fesadı geçirme riski mevcut . Et gelene kadar önden alınan aperatifler o kadar lezzetli ki tarif edemem . Yeşillikler kendi çiftliklerinden geliyor ; hepsi tazecik ve organik . Bildiğim üç şubesi var . Ben Göztepe özgürlük parkının yanındaki şubesinin müdavimlerindenim . Mekan haftanın hemen hemen hergünü dolu .Haftasonu rezervasyonsuz yer bulmak pek mümkün değil . Biraz kebaptan bahsedeyim . Ne kadar zararlı olduğunu doktorlar bangır bangır söylese de böyle bir lezzete karşı koyabilmek inanın mümkün değil .Şayet Adana da yerinde yenen kebap Nakkaştan daha iyiyse onu hiç tatmayalım bence zevkten ölmemek için .
Mekan gayet güzel garsonlar çok ilgili ve işinin ehli . Yemek sonrası tatlılarından mutlaka tadın . Hele kadayıfı damağınızı çatlatır .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder