Dışarıdan pek farkedilmeyen , biraz saklı , hatta aslında pek de ilgi istemeyen , sıradışı ama samimi ve en önemlisi lezzetli .
Datlı Maya günlük ev yemeklerinin yanısıra odun ateşinde pişirdiği pide ve lahmacunlarıyla ünlü . Fiyatları normal bir pide salonuna göre bir miktar yukarıda olsa da kullandığı doğal ve taze malzemeler ile bu pideler diğerlerinden gerçekten farklı . Şişkinlik , mide yanması , iki de bir de geri gelen soğan yok .
Dükkana ilk girildiğinde daracık bir mekanda taş fırın başında işine bakan ustalar , tezgahın üstündeki tencerelerde , her yerde görmeye alışık olmadığımız daha çok Hatay - Antep yöresinden sulu yemekler ve zeytinyağlılar ve camlı dolaptaki ev yapımı tatlılar üzerinde gözlerimizi gezdirip bir yandan mönü hakkında bilgi verip siparişlerinizi almak isteyen gayet Cihangir'li görünümlü çalışanı dinlerken bu tezatlıklar kamaşında konseptin ne olduğunu anlamak biraz zor . Fakat ne gariptir ki bu kafa karışıklığında birşeyden otomatik olarak emin oluyorsunuz : "Burada kötü bir şey yemem" .
Sonunda aşağıda siparişlerimizi verip dar ve alçak merdivenlerden , mutfağın yanından geçip oturma alanına çıkıyoruz . Mutfakta eğlenerek çalışan bir ekip dikkatimizi çekiyor .
Üst kat üç dört masalık alçak tavanlı bir oda . Hepsi bu . Lokantadan daha çok eski bir rum evinin mutfağındaymışız gibi . Eski mobilyalar dolaplar , köşede bir semaver ama süs değil içinde su kaynıyor ve isteyen çay alabiliyor . Çatal bıçak peçete vs ihtiyaçlarımızı kendimiz alıyoruz .
Ve siparişlerimiz geliyor . Özensiz bir servis anlayışı var ama sanırım buraya ruhunu veren de bu . Pide ve lahmucunu tek kelimeyle harika . Sulu yemekleri de başarılı . Yemeklerde zeytinyağı kullanılıyor . Kış salatasının tadına mutlaka ama mutlaka bakmalısınız . İçinde pancar , taze yeşillikler meyve parçacıkları bulunuyor ve portakal suyu ile tadlandırılmış . Yerken bitmesin diye dua ediyoruz . Bunun yanısıra ev yapımı taze limonatasını sakın ihmal etmeyin .
Demiştik ya sıradan pide lahmacun salonu fiyatlarıyla kıyaslandığında bir miktar yukarıda kalıyor diye , herneyse cihangir , mihangir , entel , dantel gayet güzel , en nihayetinde değer ama bize söylenen "kendinizi evinizde farzedin rahat olun çayınızı kahvenizi ordan (samaverden) alın"dı . Yemeğimizi yedikten sonra hesabı istediğimizde "çay kahve varmıydı ?" diye sorulmasını açıkçası tuhaf karşıladık (!)
Unutmadan , henüz meşhur kahvaltısını tatmadık . Fırsat bulduğumuz da yine gideceğiz .
Afiyet olsun !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder