Son zamanların yeni yaz tatili trendi arabaya atlayıp Yunanistan'a gitmek oldu . Aynı yerlerden sıkılmış İstanbullular artık talan edecek başka yer bulamayınca komşuya sardılar . Aslında mantıklı bir seçenek . "Zaten krizdeler , çok ucuzmuş , hadi gidip talan edelim , hücuuuumm!!! " düşüncesiyle millet çekirge sürüsü gibi saldırmış . Biz de öyle yaptık bu sene . Komşunun bütün yollarında 34 ve 59 plakalar , yaldır yaldır ilerliyorlar . Restoranlarda yer yok , plajlar Kumburgaz'a dönmüş . Bir de giden tipler sanki buralar bizden sorulur edasıyla kendi hemşehrilerine bir tepeden bakma bir "aman bi siz eksiktiniz " tavırlarındalar . Adamlara bakıyorum uzun saçlar , güneş gözlükleri , kolyeler , yanık ten falan adam kendini oralı sanıyor gibi . Neredeyse adını soracaksın Yorgo diyecek herif. 1 haftalık tatili sonrası metrobüs gerçeğine geri döneceğini çoktan unutmuş hıyar. Bir de oraya gidenler hep yedikleri yemeklerin ne kadar ucuz olduklarını şu şekilde ifade ederler : "Kalamarlar , karidesler , mezeler (meze dediği tırışkadan greek salat ve cacıki yani hıyarlı yoğurt )biralar falan adam başı 20 eur ödedik " Ulan 60 TL eder . Neresi ucuz ? Balık yedin mi sen ? Söyle bakiim adam başı birer barbun hesap ne geliyor o zaman ? Ucuz mucuz değil kardeşim . Sadece makul . Çünkü adam gibi lezzetli yemek yersin , garsonla kavga etmezsin , huzur bulursun , aldığın keyif karşısında gelen hesap sana koymaz hepsi bu .
Yunanlılar gerçekten güzel yemek yapıyorlar yalan yok . Damak tatları bize yakın ama bizden gelişmiş . Hep bize "Onlar hep yemekleri bizden öğrendiler " dendi . Bence biz onlardan öğrenememişiz .
Neyse konumuzu dönelim . Mekanın adı Aya Yorgi ; Alexandroupoli'de . Sınırdan geçtikten sonra 30 km . İnanılmaz bir yer . Denizin üstünde çok büyük müthiş dekore edilmiş harika bir işletme . Muftağın yanında geçerken burnunuza gelen sarımsak domates kokuları ,mostradaki taze balıklar böcekler iştahınızı kabartır . Terasındaki müthiş ege manzarası eşliğinde zengin mönünün şarapların tadını çıkartabilirsiniz. Öylesine bir yer ki saatlerce vakit geçirebilirsiniz . Çok yakın olduğu için otopark ful 34 ve 59 plakalı araçlarla dolu . Ama moraliniz bozulmasın içeri girince gerginliğiniz geçer . Deniz ürünlü spagettilerini mutlaka deneyin . Sitesini inceleyince haftasonu atlayıp gidesiniz gelir ama pazartesi günü iğrenç trafik ve öğle yemeğinde bezelye pilav gerçeklerini unutmayın . http://www.aigiorgis.com .Yunanistan günlükleri devam edecek .
6 Eylül 2015 Pazar
5 Eylül 2015 Cumartesi
COOL CAFE&BAR
Göktürk'te kendi halinde bir cafe . Dışarıdan çok fark edilmiyor ama farkı oturunca anlaşılıyor . Şahsına münhasır özgün bir tarzı var . Sanki daha çok motorcular yada otomobil sporları meraklılarının mekanıymış gibi . Dekorasyon da öyle . Biz de zaten motor gezisi sırasında bir arkadaşımın vasıtasıyla Cool ile tesadüfen tanıştık . Çok daraldığımda motoruma atlayıp iki bira içip dönüyorum . Gelelim yemeklere . Geniş bir mönüsü yok maalesef sadece aperatifler var . Peki burayı özel yapan nedir ? Mekan kendi yaptığı sosisleri sunuyor . Başka yerlerde pek görmeye alışık olmadığımız tombik sosis , 50 cm sosis (gülmeyin !) gibi tuhaf sosisler bu cafenin kendi ürünü . Hepsi çok lezzetli . Yolunuz düşerse denemenizi tavsiye ederim . Ben fark yaratan yerleri seviyorum bu da buna örnek bir yer .
Fotoğraftaki 50 cm lik sosisi tek başınız yemeye kalkmayın ; iki kişilik o .
Fotoğraftaki 50 cm lik sosisi tek başınız yemeye kalkmayın ; iki kişilik o .
5 Temmuz 2015 Pazar
DİYAR BURMA
Şimdi ramazan malum iftar sonrası şöyle iyi bir tatlı olmazsa olmaz . Adettendir genelde birisine iftar davetine falan gidilirken hediye olarak tatlı , tatlı olarak baklava götürülür . Bir de o kutu tek düze baklava değil de karışık yaptırılır , baklava , şöbiyet , kuşgözü , fıstıklı sarma falan filan ... Adamı direkt anjiyoya alırlar ... Sırf tereyağı ve inadına şeker . Neyse böyle diyoruz ama her seferinde de löp löp yutuveriyoruz söz konusu şerbetligiller familyasından ne bulursak . Ben baklava sever bir yiyiciyim . İyisini buldummu acımam . Sırf onu biraz daha fazla yiyeyim diye çayları kahveleri şekersiz içiyorum ben . E hal böyle olunca da İstanbul'da nerde iyi baklava yenir konusunda gayet donanınlıyımdır . Karaköy Güllüoğlu artık duymaktan sıkıldığımız ama başarısını görmezden gelemeyeceğimiz bir marka . Ama nedensa bana o baklavalar parlak parlak üzerine ahşap cilası sürülmüş gibi geliyor . Görüntü itibariyle de yerken de kıvamlı yoğun ve ağır .. Benim favorim mesela Köşkeroğlu'dur . Nedense Antep lezzetine daha yakın olduğunu düşünüyorum .İki marka da kendini ispatlamış . Malzemeyse malzeme , hile hurda yok ve hakkını veriyolar yalan değil . Bi de yeni yeni garip baklavacılar türedi . Müthiş bir özgüvenle bu işi onlardan daha iyi yapan yokmuş gibi şubeler üzerine şubeler açıyolar . Gak guklu garip garip isimler .Ben bunlara otogar tatlıcısı diyorum. 1 tl ye sosisli satılan büfelerin arasında fıstıklı diye insanlara bezelyeli baklava yediren dükkanlar olurya ? Onun gibi .
Konu kuru baklava olunca Diyar Burma'nın üzerine baklavacı tanımıyorum . Gerçekten kupkuru . Bi kutu yersiniz hiç bişey hissetmezsiniz . Birkaç kez denk geldim ve çok başarılı buldum . Gerek görüntü gerekse servis şekliyle iştah kabartıcı . Eğer kuru baklava çok kuru diyorsanız geçenlerde bir şubesinde denediğim ince şöbiyeti şiddetle tavsiye ediyorum . Fotoğrafından da anlaşılacağı üzere şerbetli tatlı düşkünleri için karşıkoyulamayacak kadar güzel .
Konu kuru baklava olunca Diyar Burma'nın üzerine baklavacı tanımıyorum . Gerçekten kupkuru . Bi kutu yersiniz hiç bişey hissetmezsiniz . Birkaç kez denk geldim ve çok başarılı buldum . Gerek görüntü gerekse servis şekliyle iştah kabartıcı . Eğer kuru baklava çok kuru diyorsanız geçenlerde bir şubesinde denediğim ince şöbiyeti şiddetle tavsiye ediyorum . Fotoğrafından da anlaşılacağı üzere şerbetli tatlı düşkünleri için karşıkoyulamayacak kadar güzel .
İMREN LOKANTASI
Sadece fırın sütlaç yemek için bile gitmeye değer ....
Esnaf lokantalarını severim ama cama yazdıkları "5 çeşit yemek 3 tl" cinsinden olanları değil . 5 çeşit yemeğin suyu bile fazla eder .Onu da yemek için en az 1 ekmek lazım . Ne kazanıyo o dükkan sahibi anlamış değilim .
İmren lokantası Zeynep Kamil'de mahalle aralarında eski bir işletme . Ama gel gör ki öğlenleri kapısında kuyruk . Hafta içi yemek saati oldu mu mavi yakalı , beyaz yakalı , polo yakalı , bisiklet yakalı . İçerde boş masa yok . Ama giderseniz yakalı gidin ki iki yakanız bir araya gelsin çünkü öyle ucuz bir lokanta değil . Ama yemeklerinin hakkını veriyor . Tencere yemekleri bir harika . Kuzu kapama , patlıcan kebabı , güveç , kurufasulye ,taze fasülye , zeytinyağlılar , kavurma , sebze yemekleri enfes . Döneri mutlaka denenmeli kıyma kullanmıyor bonfilenin tadını alabiliyorsunuz. Gerçi ben odun ateşinde pişen döneri hiçbirşeye değişmem ancak kendi sınıfında daha iyisini yediğimi hatırlamıyorum . Yemek bitti mi ? Doydunuz mu ? Şimdi fırın sütlacınızı sipariş edin ve arkanıza yaslanın . Mutlaka fındıklı olsun .Öyle kuruyemişçiden alınmış alelade fındık değil o ; halis mulis .Şu kadarını söyleyebilirim Hamsiköy'de yediğim sütlacın tadını unutamam . Elbette coğrafi şartlar gereği o yörenin ürünlerden yapılan mamülleri başka yerde bulmanız mümkün değildir .Sütü Trabzon'dan getirdiklerini sanmıyorum ama malzemenin en iyisini kullanmak konusunda ciddi özen gösterdikleri ve bundan taviz vermedikleri çok açık .Sütlaç için Hamsiköy'e kadar gitmeye gerek yok. Her gitiğimde kasada oturan akça pakça yüzlü o karadenizli işletme sahibi amcayı tebrik etmek istiyorum . Yıllardır değişmeyen tertemiz kadrosu ve servis elemanlarıyla çizgisini bozmayan , kalitesinden taviz vermeyen , lezzetli mi lezzetli mütevazı bir işletme . O yüzden yerine yurduna bakmadan insanlar yol katedip geliyorlar öğlenleri sırf o lezzetleri tatmak için . Zeynep Kamil'in bütün doktorları profesörleri de orda .. Bi bildikleri var elbet .
BADEM MANTI
Amacına mükemmel hizmet eden başarılı bir işletme . Altunizade'deki şubesinde mantı ve çiğböreğini tatma imkanı buldum . Çiğ börek çok akılda kalıcı olmadı ama mantısı gerçekten başarılıydı . Zaten kullandığı malzemelerden belli .Sanılanın aksine büyük be ferah bir mekan ;tertemiz . Farklı mantı türleri olmasına rağmen biz klasik bildiğimiz mantıdan yedik . Kıymasıyla ,hamuruyla , sosuyla yoğurduyla tadıyla tuzuyla gerçekten harika . Şahsen mantı 40 yıl yemesem aklıma gelmeyecek bir yemek olmasına rağmen , evde ne yesek diye düşündüğümüz zamanlarda bizi kurtarıcak bir alternatif olarak aklımızın köşesinde olması güzel . Tavsiye ederim .
4 Temmuz 2015 Cumartesi
PUNTO
Kendi taze makarnalarını yapıyorlar . Zorlu'daki şubesinin önünde ustanın teki sabahtan akşama kadar tezgahın üstündeki makarna makinesinde çamaşır yıkar gibi makarayı çevirip çevirip hamuru uzattıkça uzatıyo ....Sonra topluyo tekrar makaraya koyuyo yine uzatıyo ...uzatıyo da uzatıyo ...Hani bazı ev yemeği yapan turistik restoranlarda köylü ninesi kılıklı teyzeler oturur sininin önüne kıçında şalvar gözleme açar sanki çok saf ve temizmiş gibi .... Bu da o hesap . Hepsi tatava . Bi piza söyledik zaten çok uzun sürdü gelemedi bi türlü geberdik .Ben mönüdeki en iddialı pizayı seçtim ama hikaye . Üzerine koydukları füme et kayış gibi .Epey açtık yedik valla kayış mayış .Hamuru fena değildi ama içine koydukları malzemeler pek fazla bişey ifade etmedi bizim için. Piza yiyecekseniz oraya kadar gitmişken Eataly'de yiyin derim. Üç kuruş daha fazla ver ama halis bir piza ye . Çokta haksızlık etmek istemem taze makarna yemek ve makarna şov izlemek istiyorsanız elbette deneyebilirsiniz .
28 Haziran 2015 Pazar
PEY-MA-NE
Bazı mekanlar vardır gidince "niye meşhur ki bu kadar" diye anlam veremezsiniz .Peymane'ye gidince bunu hissettim . Zaten adı da bi tuhaf . Eşim doğum günümde bana sürpriz yapmış, şu sıralar çok gündemde olan Peymane'ye günler öncesinden yer ayırtmış . Giyindik kuşandık gittik ... Daha önce gidenlerden "Eğer bahçesinde yer yoksa hiç gitmeyin boşuna " şeklinde bir yorum almıştık . Neyse vardığımızda adımızı söyledik bizi kıyıda köşede bi yere sıkıştırdılar . İçerde uzun uzun masalar millet doğum günü ,iş yemeği , arkadaş yemeği diye toplaşmış . Cihangirin entel dantel boynu fularlı yazar , yönetmen , reklamcı kılıklı garip tipleri bi gelir bi gider ....Yani vardır herhalde bi bildikleri diye oturduk . Önce yerimize itiraz ettik ama empati yoksunu garsonla da pek fazla uğraşamadık duruma razı olduk . Yok efendim hava pek müsait değilde bahçeyi açmadık falan filan .... Neyse bir iki parça meze söyledik mezeler fena değil .. Bi salata icat etmişler közde soğan sarmısak domates biber patlıcanı küçük küçük doğrayıp sundukları peymane salatası . Zaten o da olmasa başka bi özelliği olmayan bi yer . Kebaplar bi geldi kuzu şiş leş gibi koyun kokuyo , Eşimin urfasının içinden ne olduğunu anlamadığımız bir plastik parça çıktı .. Çağırdık garsonu kızardı bozardı özür , mözür .... Tam hoperlörün altına oturmuşuz adam bişey koyup çalıcak bi karar veremedi ses bi açılıyo bi kapanıyo zıplayıp duruyoruz "cart curt cızzt bızzt " meğer doğum günü şarkısını arıyomuş ... Neyse çaldı maldı ... Etrafıma bakıyorum millet hahaha hihihi bi keyifli bi keyifli ....Allah allah ... Dedik hesap ! Bi daha gider miyim ? Bedava olsa gitmem .
Miss pizza
Merhaba ,
Pizanın hakkını veren az mekan var istanbulda bana göre . Napoli'de piza yeme şansı olanlar bilirler . Odun ateşinde pişen incecik hamuru , sulu , bol ve kaliteli malzemeli , geometrik kaygılardan uzak özensiz hazırlanmış ama yedikçe damağınızın bayram ettiği o en enfes lezzet . İşte bu tadı size hatırlatabilecek ender mekanlardan biri Miss pizza ... Sadece piza yemek değil ağzının tadını bilen seçici müşterilerin mekanı . Ufak ama huzurlu... Sayısız piza çeşitleri enfes salataları zengin içecek menüsü ile benim kendimi iyi hissettiğim bir yer . Cihangir ve Şişhanede iki şubesi var .Akşam saatlerinde yer bulmak neredeyse imkansız . Erken davranmanız veya kapıda dikilip kalmak üzere olan müşterilerle göz teması kurarak baskı yapmanız gerekli . Ama bi oturdumu kalkmak istemiyo ki insan ! Şiddetle tavsiye olunur .
Pizanın hakkını veren az mekan var istanbulda bana göre . Napoli'de piza yeme şansı olanlar bilirler . Odun ateşinde pişen incecik hamuru , sulu , bol ve kaliteli malzemeli , geometrik kaygılardan uzak özensiz hazırlanmış ama yedikçe damağınızın bayram ettiği o en enfes lezzet . İşte bu tadı size hatırlatabilecek ender mekanlardan biri Miss pizza ... Sadece piza yemek değil ağzının tadını bilen seçici müşterilerin mekanı . Ufak ama huzurlu... Sayısız piza çeşitleri enfes salataları zengin içecek menüsü ile benim kendimi iyi hissettiğim bir yer . Cihangir ve Şişhanede iki şubesi var .Akşam saatlerinde yer bulmak neredeyse imkansız . Erken davranmanız veya kapıda dikilip kalmak üzere olan müşterilerle göz teması kurarak baskı yapmanız gerekli . Ama bi oturdumu kalkmak istemiyo ki insan ! Şiddetle tavsiye olunur .
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)